Dil gelişimi; seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin, kazanılması, saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasını içerlerden bir süreçtir. Dil gelişimi doğumdan itibaren başlar ve yaşam boyu devam eder.
Anne-babaların çocuklarının gelişimine ilişkin olarak öncelikle bekledikleri aşama çocuklarının konuşmaya başlamasıdır. Birçok çocukta gelişimin bir parçası olarak kendiğlinden gelişir ve devam eder. Bebek dünyaya geldiği andan itibaren önce ağlayarak, belli bir süre sonra ağlamanın yanında farklı sesler geliştirerek dış dünya ile iletişim kurar. Gelişim evrelerine baktığımızda 1 yaş civarı ilk anlamlı sözcüklerini çıkarıp, 2-3yaş civarı ise anlaşılır bir biçimde konuşmaya başlamış olmasıdır.
Genellikle dil gelişimde tüm çocuklar belirli bir sıra izler. Ancak bireysel farklılıklardan ötürü bu durum bazen böyle olmayabilir. Bazı çocuklar yaşıtlarına kıyasla daha geç konuşmaya başlayabiliyor. Bu her zaman konuşma bozukluğu yada ciddi bir sorun olduğu anlamına gelmeyebilir.
Gecikmiş konuşmanın belli başlı belirtileri:
- Doğumla birlikte gelen veya doğum sırasında oluşmuş olan komplikasyonlar
- Kromozom anomalileri, motor gelişim geriliği, işitme ve görme kaybı
- Konuşma organlarındaki yapısal bozukluk
- Otizm, yaygın gelişim bozukluk, gibi problemler
- Çevresel koşullar, uyaran azlığı vs.
Bunların yanı sıra;
- Çocuğun işaret ya da diğer iletişim biçimleri normal değilse (ya hiç konuşmazlar ya da zor anlaşılan birkaç sözcük kullanırlar)
- Yutma, çiğneme gibi fizyolojik bir sorun varsa
- İsteklerini öfkeli davranışlarla anlatmaya çalışıyorsa (ağlama, bağırma, vurma gibi) konuşmak yerine jest, mimik, işaret dili kullanmaya çalışıyorsa
- Anlamsız sesler çıkarıyorsa
- Çevresine olup bitenlere karşı ilgisiz davranıyorsa
- Yeni ortam ve durumlara uyum sağlamakta güçlük çekiyorsa
- Kavramları geç ve uzun zamanda öğreniyorlarsa
- Yalnız kalmayı tercih ediyorsa
- Ailede gecikmiş konuşma öyküsü varsa çocuğu çok iyi gözlemlemeli, sıklığı ve devamlılığı takip edilmeli, ciddi bir sorun olasılığı olduğu fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.
Böyle durumlarda anne-baba çocuğa nasıl yaklaşmalı: Öncelikle, sabırlı olunmalı, sevgi ve ilgi gösterilmeli, sık sık konuşulmalıdır, üzerinde baskı kurmadan konuşmaya teşvik edilmelidir.
Bunun yanı sıra;
- Çocuğunuza hitap ederken tane tane ve anlaşılır bir dille konuşun
- Daha ilk hece ve sesleri çıkarttığında söylediği sesleri ona tekrar ettirin
- Sık sık soru sorun, size bir şey anlatmaya çalışıyorsa dinleyin ve anladığınızı belli edin
- Mümkün olduğunca yaşıtları ile oyun oynamasını sağlayın
- Çocuğunuzla bebeksi bir dille konuşmayın
- Bir nesneyi eline aldığında onunla ilgili bilgiler verin
- Özellikle 0-2 yaş döneminde televizyon izlettirmeyin, izliyorsa birlikte olun ve gördüklerini ona anlatın
- Birlikte kaliteli zaman geçirin ve yaratıcı oyunlar oynayın
- Sözcük dağarcığını artırmak için ona gün içinde yaptıklarınızı tek tek anlatın.